Üç büyük kentten sonra Türkiye futbolunun en üst seviyesine çıkan ilk kent, Adana’ydı. Bu özelliğiyle dördüncü büyük kent olma unvanını futbolda da yakalamıştı. Adana Demirspor, 1953’teki şampiyonluğunun ardından, 1960’da ulusal ligde İstanbul, Ankara ve İzmir takımlarından sonra yer alan ilk kulüp olmuştu. 80’li yıllara kadar, Adana Futbolu bu sahnedeki yerini kısa aralar dışında korudu. Hele ki ‘70’lerin ikinci yarısı, iki takımla birlikte 1. Lig’te temsil edilmesiyle, Adana futbolu için bir zirveydi. Çukurova için önemli bir gelenek olan Adana Demirspor’a, şehir takımları oluşturma girişimiyle Adanaspor da eklenince, güneyin çocukları adlarından sıkça bahsett quanto costa un trapianto di capelli irmeye başladı. Ancak kentin, sosyal ve kültürel çözülüşüyle birlikte Adana futbolu da gerilemeye ve alt liglere hapsolmaya başladı.
Sıcağın ve acının kenti, bu gerileyişinin analizini bugüne kadar net bir biçimde yapamadı. Pek çok ünlünün, sanatçının, zenginin çıkış yeri Adana, her nedense futbol alanında bu verimliliğini kullanamadı. Adana Futbolu, bu açıdan yükselişin ve düşüşün genel bir portresini çıkarmak için iyi bir giriş niteliğinde.
Adanalı gençlerin örnek alacağı pek çok isim olduğu açık. Kitabın derleyenleri de 1980’lerin başında doğmuş iki genç. Hedef kitlesini, tüm ülkenin futbol severleri olarak belirleyen çalışma bu niteliğiyle, konuyla pek bilgi sahibi olmayanlara da temel tartışma noktalarını sunma gayretinde. Derleyenler Adana içinden ve dışından, yolu Adana futbolu ile kesişmiş farklı simaları bir araya getirmiş. Bu isimlerden, Coşkun Özarı, Turgay Renklikurt, Eser Özaltındere ülke sporuna emeği geçmiş ünlü isimler olarak öne çıkıyor.
Adana sporunun, emektar isimleri Ali Hoşfikirer ve Nihat Geven de yazılarıyla kitapta yer alıyor. Hoşfikirer, spor adamlığının yanı sıra uzun süre gazetecilikle de haşır neşir olmuştu; Nihat Geven de halen TSYD Adana Şubesi Başkanı. TRT’de Tansu Polatkan’la sunduğu “Futbol Futbol” programında yer alan Metin Gören de, hem futbolcu hem gazeteci kimliğiyle kitapta yer alanlardan.
Adanaspor’da uzun süre teknik adamlık ve yöneticilik yapan Gündüz Tekin Onay’ın oğlu Güntekin Onay, babasıyla birlikte geçirdiği Adana günlerini kalem alırken, Beşiktaşlı ama aynı zamanda Adana Demirsporlu Feridun Düzağaç da Adana’da maç izleme deneyimini paylaşmış. Kitapta, Adana’nın yetiştirdiği en önemli spor adamlarından Muharrem Gülergin’e de ayrı bir bölüm açılmış. Adanaspor’un UEFA maçlarına ile kentte çıkan ilk spor dergilerine dair bir arşiv taraması da önemli bir kaynak sunuyor.
Kitabın en önemli eksiği, sözlü tarihi yazıya geçirecek söyleşilerin olmaması. Derleyenler bu eksiği sunuş yazılarında kabul etmişler. Öte yandan görsel malzemeler daha fazla kullanılsaydı, yazıyla aktarılanlar daha somut hale gelebilirdi. Bir diğer eksik de Fatih Terim, Lütfi Arıboğan gibi halen aktif olarak spor camiasında olan Adana kökenli isimlerin kitapta pek yer almaması olmuş. Ancak yine de biz futbolseverlere Adana’ya dair detaylı bir bakış açısı sunduğu için ilgi görmeyi hak eden bir kitap.
Kategori : SPOR