Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık'ın hazırladnan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ile dava açılmış oldu.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık tarafından hazırlanan iddianamede Hüsnü Uyan, Semih Balaban ve Mazlum Şeker'in örgüt tarafından öldürüldüğü iddia edildi.İddianamede 18 kişi ise mağdur müşteki, 16 kişi de şikayetçi olarak yer aldı.
Davanın mahkeme tarafından kabul edilmesiyle sanık olan Süleyman Gürkan Anıl, İbrahim Şimşek, Sevim Öztürk, Özgür Dinçer, Ergin Öncü, Aylin Duruoğlu, Ceren Sütlaş, Cemal Bozkurt, Fatih Aydın, Necdet Öztürk, Abdulselam Sultan, Muhammet Çetin, Mehmet Yeşiltepe, Mustafa Aşula, Melek Seven, Metin Akdemir, Nail Arıkan ise 23 şubat 2010'da hakim karşısına çıkacak.
BOSTANCI ÇATIŞMASINDA ÖRGÜT LİDERLERİNDEN YILMAZKAYA ÖLÜ ELEGEÇİRİLMİŞTİ
İstanbul Bostancı'da 27 Nisan 2009'da yapılan operasyonda polislerle çatışmaya giren Orhan Yılmazkaya ölmüş, Emniyet Amiri Semih Balaban şehit olmuş, 16 yaşındaki Mazlum Şeker ölmüş, 7 polis ve bir gazeteci de yaralanmıştı. Devrimci Karargah’ın AKP İstanbul İl Başkanlığı ve Birinci Ordu trapianto di capelli turchia Komutanlığı’na da saldırı düzenledikleri iddia edilmişti.
Operasyon kapsamında gözaltına alınan Mehmet Yeşiltepe silahlı terör örgütü kurma ve yönetmek, Sevim Öztürk, Aylin Duruoğlu, Ceren Sütlaş, Melek Seven, Süleyman Gürkan Anıl, Ergin Öncü, Abdülselam Sultan, Muhammet Çetin, Metin Akdemir, Nail Arıkan silahlı terör örgütüne üye olmak, Özgür Dinçer silahlı terör örgütüne üye olmak, resmi belgede sahtecilik, mala zarar verme, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozam, tehlikeli madeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirmek, Fatih Aydın, silahlı terör örgütüne üye olmak, resmi belgede sahtecilik, mala zarar verme, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma, ruhsatsız silah bulundurmak suçlarından tutuklanmıştı. Mustafa Aşula ise mahkeme sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı.
Çatışmanın meydana geldiği evi Orhan Yılmazkaya'ya kiraladığı öne sürülen Necdet Öztürk de sahte pasaport ve kimlikle havalimanında yakalanarak tutuklanmıştı.
TERÖRİST OLDUĞUNU BİLSEYDİM İHBAR EDERDİM
Örgüt üyesi olduğu gerekçesi tutuklanan 26 yaşındaki Melek Seven mahkemedeki ifadesinde çatışmanın meydana geldiği evin kiralanmasına yardım ettiği belirterek şunları söylemişti:
“Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyor. Herhangi bir örgütle bağlantım yok. Necdet Öztürk erkek arkadaşımdır. Evi tutarken kendisine yardımcı oldum. Orhan Yılmazkaya'yı erkek arkadaşım vasıtasıyla tanıdım. Necdet, Orhan Yılmazkaya'yı bana eski eşinin üniversiteden arkadaşı olarak tanıttı. Orhan Yılmazkaya'nın ne iş yaptığını bilmiyorum.
Orhan Yılmazkaya'yı Siyasal Bilimler Fakültesi'nden tanıdığını belirten Sevim Öztürk ise, “Orhan Yılmazkaya ile 12-13 yıldan beri görüşmüyordum. Sonradan görüşmelerimiz tesadüfen başladı. Örgütün ismini ilk defa evime gelen polislerden duydum. Yanlışlıkla evime geldiklerini düşündüm. Orhan Yılmazkaya’yı yemek yapan bir gazeteci olarak tanıyordum, terörist kimliği ile bilmiyordum. Bilseydim ihbar ederdim. Çünkü söz konusu evi eski eşim tuttu. O evi özellikle lunaparka yakın olduğu için tuttu. Ağabeyimin 11,5 yaşındaki kızı ile 13 yaşındaki oğlumu o ve gönderiyordum. Bilsem oraya gönderir miydim” demişti.
Devrimci Karargah isimli örgütle bir bağlantısının olmadığını ifade eden Ceren Sütlaş da Orhan Yılmazkaya'yı teyzesi Sevim Öztürk'ün arkadaşı olması nedeniyle tanıdığını, örgütle bağlantısından haberdar olmadığını söylemişti.
Vatan Gazetesi İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Aylin Duruoğlu ise “Önemli bir basın kurumunda yönetici olarak çalışıyorum. Orhan Yılmazkaya'yı 1987'de Siyasal Bilimler Fakültesi'nden dolayı tanırım. 10-15 yıldır hiç görmedim. Bir kitap çıkartmıştı. Birkaç yıl önce kitabını tanıtmak için geldiğinde gördüm. Aynı zamanda CNN Türk'de kitabını tanıtırken gördüm. Bir iki kez de gazeteye ziyaretime gelip bana halimi hatırımı sordu. İşyerime ziyaretime gelmesi, yemeğe çıkmamız, telefon ile görüşmemiz dışında Orhan Yılmazkaya ile bir ilgim yoktur. Terörist kimliğinden de haberim yoktur. Huzurdaki hiç kimseyi tanımıyorumö demişti.
Avukat Nail Arıkan da “Orhan Yılmazkaya ile 1987'de İstanbul Siyasal Bilimler Fakültesi'nde aynı dönem olmamız nedeniyle tanırım. O tarihten itibaren arkadaşlığımız devam etmiştir. Orhan Yılmazkaya'nın bir terör örgütü ile ilgisi olduğunu bilmiyorum. Devrimci Karargah isimli örgütü ilk kez gözaltına alındığım günün sabahı internet haberlerinden öğrendim. Orhan Yılmazkaya'yı Türk yemekleri üzerine kitap yazan şahıs olarak tanıyorum. Kendisi ile görüşmelerimde Devrimci Karagah isimli bir örgütten bahsetmedim. Daha önce halkla ilişkiler şirketi vardı. Evinde yakalanan mühimmat ve silahlardan bilgim yoktur” diye konuşmuştu.
Kategori : GÜNCEL