Galatasaray'da son kayan yıldız Hasan Şaş oldu. UEFA Kupası'nı kaldıran takımın son parçası olan Hasan da diğer futbolcular gibi sessiz sedasız yeşil sahalara veda etti.
Futboldan sonra düştüğü boşluğu yorumculukla doldurmaya çalışsa da en büyük hedefi yeşil sahalara bu kez teknik adam olarak dönmek. Taraftarların vefasızlığına aldırmayan yıldız futbolcu bir dönem birlikte çalıştığı insanların bir telefon bile açmamalarına kırılıyor. Hasan Şaş, futbolu bıraktıktan sonra yeşil sahada yaşadıklarını samimi bir şekilde Zaman'a anlattı:
Futboldan sonra hayatını nasıl planlamayı düşünüyorsun?
Kafamda projelerim hazır. Teklif gelmezse 31 Ağustostan sonra futbolu son nokta koyacağım. İnsan yıllarca yaptığı işten sonra bir boşluğa düşüyor. Ben de düştüm. İnsan boşluğa girince bir iş yapma utah seo k istiyor. Bu yüzden yorumculuk teklifini kabul ettim. Ama benim hedefimde teknik direktör olmak var. Çok iyi bir teknik direktörün altından yardımcı olarak 3-4 yıl çalışmak istiyorum. Bir dönem Fatih Terim ve Mustafa Denizli'nin çalıştığı Piontek ve Derwall gibi teknik adamlar arıyorum.
6 aylık doping cezası futbol gelişimini nasıl etkiledi?
Ben Galatasaray'da oynadığım için ceza aldım. Ankaragücü'nde olsaydım ceza almazdım. Tamamen diğer kulüplerin baskısı sonucu böyle bir ceza geldi. Ddoping testine girerken hasta olduğumu ve aferin ilacımı aldığımı söyledim. Kulüp doktorum Serhan Kurtulmuş da bunu federasyon doktoruna iletti. Federasyon doktoru da bu ilaçtan ceza dolayı ceza almayacağımı söyledi. Bütün bu konuşmalar Sakarya'daki doping odasında geçti. Ama testin sonucunda ceza aldım. Çok ağırıma gitmişti. Sonra askere gittim. Bütün bu yaşadıklarım bende inanılmaz bir hırs meydana getirdi.
UEFA Kupası'nı kazanan kadronun oynadığı futbolla bugünkü takımların oynadığı futbol arasında nasıl bir fark var?
Şimdiki takımların şu anda oynamak istedikleri futbolu biz 10 yıl önce UEFA Kupası'nı kazandığımızda oynuyorduk. Şu anda kulüpler çok iyi kadro yapıyor ama henüz daha o futbolu oynayamıyorlar. Çok takım ruhu da göremiyorum. Sadece yetenekli oyuncular maç kazandırıyor. Eğer çok transfer yapılarak kupa kazanıyorsanız bu tesadüftür. Ama uzun süreli bir takım oluşturarak kazanılan kupa tesadüf değildir. O dönem bizim takımda maliyeti en yüksek oyuncular Hagi, Popescu ve Taffarel'di. Diğer oyuncular ise hep farklı Anadolu kulüplerden gelmişti. İnanılmaz bir çalışmanın arkasında peş peşe başarılar geldi. Bunlar kesinlikle tesadüf değil çalışarak kazanılmış başarılardır. Ayrıca o dönem Hagi'nin aldığı parayı şimdi G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş'ta sıradan oyuncular alıyor.
EĞER SANA ÇALIMI YASAKLARSAM SIRADAN BİR OYUNCU OLURSUN
Futbolunun gelişmesinde en çok hangi teknik adamın katkısı oldu.
Kesinlikle Lucescu. Denizli'deydik. O zaman askerdim. Antrenmana gelip gitmem çok zor oluyordu. Ligin ilk haftasıydı. Hoca beni yanına çağırdı. 'Ben seni antrenmanda 15 gün izledim. Senden ricam devamlı çalım at.' dedi. Ben de, 'Hocam bugüne kadar bütün hocalar benden çalım atmamı bırakmamı istedi. Sen şimdi çalım atmamı istiyorsun. Benimle dalga mı geçiyorsun?' dedim. Lucescu da bana, 'Yok senin en büyük silahın çalım atmak. Ben senden o yeteneğini alırsan o zaman hiçbirşey olamazsın.' dedi. Bana inanılmaz güvendi ve serbestlik verdi. Orada iyi bir teknik direktör olduğunu anladım. Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi oynadım. Ama hiçbir zaman medyada beni ön plana çıkarmadı. Sonra bu çalışmalarımın karşılığını Dünya Kupası 2002'nda karşılığını aldım. Türk medyası tanıtmadı ama bütün dünya medyası beni tanıttı.
FIRÇAYI YEDİM GOLE SEVİNMEDİM
Kategori : SPOR