Adana'da, yol kenarında yaralı olarak bulunan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden, haftalık olarak yayımlanan Yeni Soluk Gazetesi sahibi Seyit Ali Akgül'ün kamyon veya otobüs cinsinden ağır vasıta bir aracın çarpması sonucu öldüğü belirlenirken, aile de dedektif gibi olayın peşini bırakmıyor.
2 Aralık tarihinde Öğretmenler Bulvarı'nda yaralı olarak yol kenarında bulunan Akgül'ün, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinde ölümü şüpheli bulunması üzerine Cinayet Büro Amirliği tarafından başlatılan soruşturma sürdürülüyor.
Akgül'ün trafik kazası sonucu ölümü kesinleşirken, ailesi ve gazeteci dostları ilk günden itibaren birer dedektif gibi çalışarak zanlının yakalanmasında polise yardımcı olmaya çalışıyor.
İlk başlarda şüpheli bulunan, saldırıya uğrayıp bulunduğu noktaya atılmış olabileceği ihtimali üzerinde duran aile, emniyetten de gelen bilgiler ışığında trafik kazası sonucu bu olayın gerçekleştiğine inanırken, Akgül'ün olay günü yaptıklarının profilini çıkarmaya çalışıyor.
Akgül'ün evinde ise yas halen devam ediyor. Eşi Feride (54), kızları Zehra Akgül (27) ve Özgül Üney (31) ile oğlu Özgür Kamil (24), gözyaşları içinde babalarının fotoğraflarına bakarken, taziyeye gelenleri kabul ediyor.
Eşi Feride Akgül, olayın ardından Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir'in de girişimleriyle başta Emniyet Müdürü M lokal seo ehmet Salih Kesmez olmak üzere tüm polis teşkilatının gerekli özeni gösterdiğini vurguladı.
Akgül, olay günü eve gelen polislerin, kendini yaralı diyerek sakinleştirmeye çalıştığını anlatarak, “Bana 'ayağı kırık' dediler. Sonra yolda, yoğun bakımda olduğun öğrendim. O zaman ayağı kırık birinin yoğun bakımda olmayacağını hissettim. Öldüğünü söylediklerinde kendimi kaybettim” dedi.
Gazeteci damadı Ömer Üney başta olmak üzere kocasının meslektaşlarının da olayın üzerinde titizlikle durduğunu ifade eden Akgül, şöyle konuştu:
“Herkese çok teşekkür ediyorum. Sağolsun gerekli ilgiyi göstermeye çalışıyorlar. Ancak, halen içimiz rahat değil. Bir kaza sonucu ölmüş olsa da Seyit Ali'nin Öğretmenler Bulvarı'na gitmesinin bir nedeni olmalı, çünkü, evi, arkadaşlarıyla buluşmaya gittiği yer ve kendisinin yaralı bulunduğu nokta birbirinden ters köşelerde. Biri kentin bir ucunda diğeri başka ucunda. Bu sorulara cevap arıyoruz. Ayrıca, kocamın katilinin bulunması yüreğimizdeki acıya bir parça su serpecek. Acımızı belki unutmayacağız, ancak gönlümüz biraz ferahlayacak. Daha fazla vakit kaybı olmadan zanlının bulunmasını istiyoruz. Kocama vurduktan sonra onu hastaneye götürmeyip, kaçmayı tercih eden katilin bir an önce yakalanmasını istiyorum. Umarım kendisinin de başına aynı şey gelir.”
“BİR YAKINI VE GAZETECİ OLARAK HAREKET ETTİM”
Seyit Ali Akgül'ün damadı ve 15 yıllık çalışma arkadaşı Ömer Üney, olayı gece haber aldıktan sonra Öğretmenler Bulvarı'na gidip, yerler temizlenmeden bölgeyi gördüğünü ve fotoğrafladığını anlattı.
Kayınbabasının o gün başına gelenleri tüm ayrıntılarıyla öğrenmek istediklerine değinen Üney, şunları kaydetti:
“Bu olayın açıklığa kavuşması için biz de bir yandan koşturuyoruz. Tabii ki polisin işine karışmak, onları engellemek gibi bir amacımız yok, ancak biz de öğrendiğimiz farklı bir husus olursa polisle paylaşmak için yola çıktık. Olay günü hem bir yakını hem de bir gazeteci olarak olay yerine gittim. Gazeteci içgüdüsüyle hareket edip, olay yerinin fotoğraflarını çektim. Sonra bölgedeki firmaların güvenlik görevlileriyle görüştüm. Ayrıca, bölgede kamera kayıtları var mı bunları da araştırdım. Kayınbabamın o gün gittiği yerleri tek tek sıralamaya çalıştım. Akşam saatlerinde evden çıkıp, kimle görüştüğünü, nerede oturduğunu, daha sonra nereye gittiğini araştırdım. Kendi çabamla bir noktaya kadar gelebildim. Tek takıldığım nokta Öğretmenler Bulvarı'na nasıl geldiği. Bu konuda da yanlış bir otobüse binmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyorum.”
Üney, şoförlere de seslenerek, “Tamam kaza yapmış olabilirsiniz, ancak bu vurup kaçmanız için bir neden olamaz. Durup yardım etmelisiniz. Belki de o kişinin hayatı kurtulabilir. Yaralamalı bir kazada alacağınız cezayla ölümlü bir kazada alınacak ceza hiçbir zaman aynı olmayacaktır. Bunu unutmayın. Kayınbabamı yerde yaralı gören iki güvenlik görevlisi ambulans gelene kadar başında beklemiş. Bir ona vurup kaçan var, bir de onu bekleyenler. Vurup kaçan sürücünün biraz insanlıktan nasibini almış olmasını isterdim. O güvenlik görevlileri gibi olmasını isterdim” dedi.
Olayın ardından Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez, Asayiş Şube Müdürü Ahmet Aydemir, Cinayet Büro Amiri Şehmuz Akdemir'in kendileriyle ilgilenip, gelişmelerle ilgili bilgi verdiğini söyleyen Üney, “Polisin titizlikle işin üzerinde durduğunu biliyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum. Bu süreçte Cemiyet Başkanı Esendemir ile TGS Şube Başkanı Mustafa Gümüşdamla olmak üzere bizi yalnız bırakmayan, olayın çözümü için mücadele verenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.
ÖZEL EKİP OLAYI TAKİP EDİYOR
Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Akgül'ün trafik kazası sonucu öldüğünü ve olayın yaralı halde bulunduğu yerde olduğunu kesinleştirdi.
Nisan ayında faili meçhul kazada ölen Ali Sancar olayına bakan, zanlıyı olay yerinde aracın far parçasından başka hiçbir delil ve kamera kaydı olmadan bulan özel ekibin görevlendirildiği öğrenildi.
Çarpıp kaçan aracın otobüs ve kamyon gibi ağır vasıta olduğunu belirleyen ekipler, bölgedeki iş yerlerinin güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Ekibin, sadece kazanın olduğu noktadaki değil, geliş ve gidiş yönündeki yaklaşık 1 kilometrelik bölümdeki tüm kamera kayıtlarını araştırdığı belirtildi.
Ekiplerin, Akgül'ün Öğretmenler Bulvarına geldiği toplu taşıma aracını ve nereden bindiğini belirlemek için Abidinpaşa Caddesi'ndeki güvenlik kamerası ve MOBESE kayıtlarını incelediği kaydedildi.
Kategori : GÜNCEL