Kürt açılımına ilişkin atacağı adımları netleştiren hükümet, orta vadeli hedefler arasında yer alan "Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu" için düğmeye bastı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın önceki gün açıkladığı komisyonla ilgili kanun tasarısının iki hafta içinde Meclis'e gelmesi bekleniyor.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, demokratik açılım çerçevesinde kurulması planlanan "Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu"nun Türkiye'de daha önce benzeri olmayan bir proje olduğunu söyledi. Kuzu, "Komisyon, 'Paris İlkeleri' çerçevesinde kurulacak ve çalışmalarını bu ilkeler çerçevesinde yürütecek" dedi. Kuzu, Başbakanlık İnsan Hakları Baş İstanbul temizlik firması kanlığı'nın ise bağımsız bir yapıya dönüştürülmesine dair ön çalışmaların Anayasa Komisyonu'ndan geçtiğini, söz konusu taslağın Genel Kurul gündemine alınması için beklediğini ifade etti.
AKP Genel Başkanı Hüseyin Çelik ise "Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu"nu şöyle anlattı: "Bu Kurul, özellikle kişi ve kurumlar tarafından farklı sebeplerden ve nedenlerden dolayı, ayrımcılığa tabi tutulan kesimlerin temel haklarını savunacak. Bu Kurul'un raporları ve değerlendirmeleri, kendi içinde ve hükümet nezdinde bir dizi yaptırımları beraberinde getirebilecek."
Yeni düzenlemelerin uluslararası denetime açık olacağını belirten Çelik şöyle devam etti: "Birleşmiş Milletler İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi'nin İhtiyari Protokolü'nü imzalamamıştık. İhtiyari kısmın özelliği şu; uluslararası denetime kendinizi daha fazla açıyorsunuz. Ayrımcılığın Önlenmesi Kurulu ve İnsan Hakları Kurumu, bu çerçevede temel insan haklarının korunması ve ayrımcılığa karşı ciddi önlemler gelecek. Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu gibi insan hakları ihlallerini etkili bir şekilde denetleme işlevi görecektir."
Bu arada BM İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi'nin İhtiyari Protokolü'nün imzalandığı ve tasarının geçen hafta Meclis'e gönderildiği öğrenildi.
PARİS İLKELERİ
BM İnsan Hakları Komisyonu tarafından Mart 1992'de hazırlanan ve 20 Aralık 1993'te BM Genel Asamblesi tarafından kabul edilen, "İnsan Haklarının Korunması ve İlerletilmesi için Ulusal Kurumların Statüsü ve İşleyişine İlişkin İlkeler" kısaca Paris İlkeleri olarak adlandırılıyor. Bu ilkeler, 30 Eylül 1997'de Avrupa Konseyi tarafından üye devletlere tavsiye edildi.
Yürütme organının ve yasamanın sorumluluklarından bir şekilde ayrılan kurum, insan hakları alanında öncü bir rol oynuyor. Uzmanlar, hükümetle mesafeli durmayı başarabilen bu tür organların, bir ülkenin vatandaşlarını koruma, her türlü ayrımcılığı önleme, insan hakları ve temel özgürlüklere saygılı bir kültür geliştirme çabalarına eşsiz bir katkı sunduğunu vurguluyor.
Kurulun ana ilkeleri şöyle açıklanıyor: "Ülkenin insan haklarının ihlal edildiği herhangi bir yerindeki durumlara hükümetin dikkatini çekmek; bu tür durumlara son verecek girişimler için tekliflerde bulunmak ve gerektiğinde, hükümetin konumu ve tepkisi konusunda görüş açıklamak."
Kategori : POLİTİKA