Meclis'deki demokratik açılım oturumunda Adana Milletvekili Ömer Çelik, MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş ile ilgili bir anı anlatmıştı. O anı MHP'lileri bir hayli kızdırmıştı...
Peki neydi o anı?
İşte Faruk Bildirici'nin Leyla Zana'nın hayatını anlattığı 'Yemin Gecesi' isimli kitaptan 17 yıl önce yaşanan o görüşme:
FETHİYE'DEKİ GERİLİM
1992 yılının olaylı geçen Nevroz Kutlamalarıyla beraber Türkiye'de siyasi tansiyon iyice yükselmiş ve HEP'e karşı ciddi bir toplumsal muhalefet yükselmişti. 21 Mart kutlamalarına tepki olarak ülkenin Batısında Türkler ve ilk sıra seo Kürtler arasında ciddi gerginlik yaşanıyordu. Fethiye'de çatışmalarda şehit olan bir Yüzbaşının cenazesinde çıkan olaylar gerginliğin had safhaya ulaştığını gösteriyordu. Toplum yükselen tansiyonla her an patlamaya hazır barut fıçısına dönmüştü. Olayları yerinde incelemek üzere Fethiye'ye giden HEP heyeti yaptığı incelemeler sonucunda 'Türk-Kürt çatışması ihtimaline' dikkat çeken bir rapor hazırlamış ve gelişmeyi parti liderlerine anlatmaya karar vermişti.
HEP'LİLERİN GÖRÜŞME TALEBİ
Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel HEP'lilerin son olaylarla ilgili görüşme taleplerini reddederken, heyet Erdal İnönü, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz ve Alparslan Türkeş'le görüştü. HEP heyetinde Genel Başkan Feridun Yazar, Ahmet Türk, Orhan Doğan, Mahmut Kılınç ve Leyla Zana yer alıyordu.
KIZIM DİYE HİTAP ETTİ
HEP heyetinin en ilginç görüşmesi MHP lideri Alparslan Türkeş'le oldu. Randevu alma konusunda yaşanan tereddüt Türkeş'le yapılan görüşmede yerini sıcak bir atmosfere bırakmıştı. Yarım saatlik randevu bir buçuk saate uzamış ve Türkeş HEP'lilerle yakından ilgilenmişti. Türkeş sohbet boyunca, daha çok kızım dediği Leyla Zana'yı muhatap aldı ve Türklerle Kürtlerin kardeşliğinden bahsetti. Türkeş heyete '...biz 900 yıldır kardeşiz. Benim yeğenlerim Kürt'tür. Kız kardeşim Kürt'le evli. Bizim birbirimizden ayrılmamız mümkün değildir.' diyerek heyeti rahatlatan bir konuşma yaptı.”
BENİ YİRMİ DÖRT SAAT ARAYABİLİRSİNİZ
Türkeş ülkede yükselen toplumsal gerilim hakkında ise “Bu ülke Türk-Kürt çatışmasıyla bölünür. Kürtlere karşı reaksiyonun ülkücülerden geleceği hesaplanıyor. Ben tabanıma hâkimim ve sözümü geçiriyorum. Sizde tabanınıza hâkim olun. Bu tür çatışmaları elbirliğiyle engelleyelim. Size telefon numaramı veriyorum. Eğer bir olay çıkarsa öncelikle beni arayın. Yirmi dört saat arayabilirsiniz. Bize düşen Türkiye'yi dış güçlerin müdahale edebilecekleri bir iç savaş alanı olmaktan çıkarmaktır.”
Türkeş'in bu olumlu ve sıcak tavrı HEP'lilerde şaşkınlıkla karşılanırken, Türkeş'in heyeti kapıya kadar uğurlaması tam bir sürpriz oldu. Bu görüşmeden sonra Fethiye ve Alanya'daki olaylar son buldu ve toplumsal tansiyon düştü.
Kategori : POLİTİKA