Öymen değil Kılıçdaroğlu hedefte!

  • Ana Sayfa
  • Öymen değil Kılıçdaroğlu hedefte!
Öymen değil Kılıçdaroğlu hedefte!
Onur Öymen'in Dersim isyanı ile ilgili sözleri gündemdeki yerini koruyor.. Yazarlar tartışmayı mercek altına aldı..Abone olMahmut Övür (Sabah): CHP'nin 'Çiçek'i Onur Öymen 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in Meclis'te Kürt sorununa çözüm olarak 1937-38'de Dersim'de yapılan katliamı bir yöntem olarak önermesine toplum sert tepki gösterdi, gösteriyor ama parti içinden aynı tepki gelmedi.
Gelmedi çünkü partinin içinde farklı düşünenler olsa da parti yönetimi Onur Öymen gibi düşünüyor.
Deniz Baykal'ın "Dersim örneği hoş olmadı" demesi de, o konuşmayı alkışlayan Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ben alkışlamadım ama gereğini yapması gerekiyor" demesi de durumu değiştirmiyor.
Düşünsenize CHP'nin görüşlerini çıkıp Meclis kürsüsünden açıklayan o…
Her fırsatta parti adına konuşan o…
Dersim örneğiyle CHP'nin Kürt açılımında politikasız olmadığını, bir önerisi olduğunu gösteren de o.
Öymen kendinden emin olduğu lokal seo için Kılıçdaroğlu'nun "Gereğini yapması lazım" sözlerine şöyle cevap veriyor:
"Gereğini yapıyorum. Bir CHP'li olarak Atatürk'ün yaptıklarını savunuyorum. Biz Atatürk'ün yaptıklarına sahip çıkıyoruz. Bütün CHP'liler bunu yapmalı."
Şimdi Kılıçdaroğlu'nun ne cevap vereceğini doğrusu merak ediyorum.
Acaba "istifa et" demeye devam edecek mi?
Peki, etmezse Kılıçdaroğlu ne yapacak?
Aslında ne Deniz Baykal'dan ne de Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bir cevap gelmeyecek.
Onlar da Genelkumay'ın Kurmay Albay Dursun Çiçek'i savunduğu gibi Onur Öymen'i savunmaya devam edecekler.
Anlayacağınız bu biraz "Ergenekon kardeşliği" gibi bir şey…
Öymen'in "Dersim Katliamı" önermesi aslında CHP içindeki bazılarının dediği gibi ne kendi kişisel yaklaşımıdır ne de kişisel hatası.
Bu çok net biçimde son yıllardaki CHP siyasetinin bir sonucudur.
CHP Öymen'i Öymen CHP'yi besliyor.
Önceki gün Cengiz Çandar yazdı; Türkiye'yle Yunanistan'ı Kardak Krizi yaratarak savaşa sokmak isteyen bir isim Öymen.
İnsanı dehşete düşüren o olayın nasıl olduğunu ve Öymen'in Türkiye'yi nasıl yanılttığını Cengiz Çandar şöyle anlatıyor:
"Yanıltmıştı çünkü Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği'nden kendisine iletilen, İtalyanların elinde bulunan ve Türkiye'nin Kardak kayalıklarını terk ettiğini, Türk karasuları içinde olmadığını ortaya koyan belgeyi içeren kriptoyu hasıraltı etmişti."
Şimdi bunu Baykal'ın bilmemesi mümkün mü?
Baykal, bunu bildiği için konuşmacı olarak Öymen'i seçiyor, bildiği için o da Kürtçe seçmeli derse bile öfkeyle yaklaşıyor.
Alın Canan Arıtman olayını… Bir sosyal demokrat partide böyle ırkçı bir anlayışı savunan bir milletvekilinin etkin olmasını nasıl açıklayacağız?
Bir örnek daha var. Suriye sınırındaki mayınlı araziyle ilgili tartışmalarda CHP içinde dile getirilen şu sözlere bakın:
"Yunanistan'da vatandaşı da olsa Helen soyundan gelmeyenlere arazi verilmedi. Biz de vermeyelim…"
Yani "Mayınlı arazileri Kürtlere vermeyelim" demek istiyor.
Kim söylüyor bunu? CHP Milletvekili Birgen Keleş…
Nerden nereye…
Bir zamanlar dağlara taşlara "Bu düzen değişecek!", "Ne ezen ne ezilen, İnsanca hakça bir düzen" diyen kadroların bugün düşürüldüğü hale bakın…
CHP içinde azınlıkta da olsa hâlâ sosyal demokrat politikaları savunan isimler var ama sesleri çıkmıyor, çıkamıyor.
Ve yıllardır da, "Baykal'ın çevresini 'Yaşlılar' kuşatmış… O kuşak giderse parti düzelir" umudu içindeler…
Ne yazık ki her kongre öncesi bu hava bilinçli olarak yayılıyor ama hiçbir şey değişmiyor.
Değişmez de…
Şimdi ilk defa Onur Öymen'in konuşmasıyla CHP'ye oy taşıyan Aleviler harekete geçiyor.
Onların bu durumu değiştirip değiştiremeyeceğini bilemem ama CHP yönetiminin Öymen'i sonuna kadar savunacağından eminim.
Tıpkı Albay Dursun Çiçek olayında olduğu gibi…



Kategori : GÜNCEL