Size yarım kalmış bir inşaat emanet etseler…
Ve deseler ki bunu tamamlayacaksınız.
İyi de nasıl bir inşaat bu?
Temeli çok sağlam olmayan, tuğlalarını kırgınlıkların, pişmanlıkların, olumsuzlukların, karamsarlıkların, çimentosunu da un ufak olan kum tanelerini andıran anıların ve geçmişin oluşturduğu…
Ne dersiniz?
Yarım kalan bu inşaatı güzel bir yapıya dönüştürmek üzere kolları sıvayıp işe başlamayı kabul eder misiniz yoksa ‘Hayır' diyerek işin kolayına mı kaçarsınız?google reklamı nasıl verilir r>
Böyle inşaatlarla çok karşılaşmıyor muyuz günümüzde?
Bu tür yarım kalmış inşaatlar, hayatımız, bizim hayatımız.
O yüzden tekrar soruyorum. Yarım kalan bu inşaatı güzel bir yapıya dönüştürmek üzere kolları sıvayıp işe başlamayı kabul eder misiniz yoksa ‘Hayır' diyerek işin kolayına mı kaçarsınız?
Temelinde sevginin, güvenin, umudun olduğu; iyilik, sevecenlik, dürüstlük, olumlu düşüncenin tuğlalarının gösterdiği inşaatın; çimentosunu da aşkın, mutlulukların, başarıların, tutkuların; zaman süzgeci ve akıl eleğinden geçen kum tanelerini andıran pişmanlıkların, karamsarlıkların, ikilemlerin, çaresizliklerin oluşturduğu, hüzün ve acılardan akan gözyaşlarıyla karılan harçlarla yapılan, tüm zorluk ve olumsuzluklara rağmen ortaya çıkan güzel bir inşaat!
Bu inşaat öyle bir yapılmalı ki, kaç şiddetinde ve kaç defa sarsıntı geçirirse geçirsin yıkılmayacak bir yapı olmalı.
Kolay mı acaba yarım kalmış bir inşaatı bitirip, insanların imreneceği bir yapıya imza atmak?
Sizi bilmiyorum ama benim hayatım ya da yarım kalan yaşadıklarım böyle bir inşaatı andırırsa bunu en güzel yapıya dönüştürmemin zor olmadığını bir dost öğretti bana.
Okuduğum ve başucumdan ayırmadığım ‘İyi Hayat' adlı kitap…
***
Hangimiz onun üzerine kafa yormadık?
Kimi zaman onun boş ve anlamsız ya da insanı tüketen bir şey olduğunu düşünmedik?
Büyük acılar karşısında hangimiz kabuğumuza çekilip, hangimiz olumsuzluklardan dersler çıkararak yaşamımıza yeni bir yön vermedik?
An geldi varlığımızın derinliklerinde hayatın tüm sıkıntılara değdiğini pekiştiren çok güzel mutluluklar yaşadığımızı da anımsamadık?
Hangimiz, onun sayesinde, düştüğümüz zaman tekrar ayağa kalkıp yürüme cesaretini bulmamızı sağlamadık?
Ama her şeye rağmen yaşadıklarımızın ‘Hayat'ımız olduğunu da…
Kategori : MAGAZİN